Alinda Antik Kenti
Alinda Antik Kenti

Alinda antik Kenti

Alinda Antik Kenti‘ni anlatırken, ülkemizin, pek çok bölgesinde bulunan tarihi kentler, geçmişte Anadolu’da  pek çok uygarlığın hüküm sürdüğünü gösteriyor. Bu antik kent çevresinde, yüzey araştırmaları yapan arkeoloji ekibinin içerisinde yazıt olan oda mezar bulmasıyla Alinda tekrar gündeme geldi. Bölgede ilk kez yazıtlı oda mezar bulunması arkeoloji dünyasında heyecan yarattı. Yazıtlı oda mezar nekropol alanı dışında yer alıyor.  Aydın ve çevresinde, oda mezarlar bulunuyor fakat içerisinde yazıt bulunmasıyla nedeniyle bu mezarın önemi büyüktür. Yazıta sahip bu oda mezarın MÖ. 4.  Yüzyıllar ile MS. 2. Yüzyıllar arasında kullanıldığı öngörülüyor. Yüzey araştırmaları yapan arkeoloji ekibi tarafından tesadüfen bulunan oda mezarın içerisinde 5 tane gömü bulunduğu saptandı. Uzmanlar, oda mezarın önce tek kişilik daha sonra ise aile mezarı olarak kullanıldığını ortaya çıkardı.

Oda mezar 2 odalı ve  2.80 cm yüksekliğinde. Mezarda 1 tane kandil ile Roma dönemine ait 2 sikke bulundu. Uzmanlara göre mezarın bulunduğu bölge bir nekropol alanı olabilir. Bu antik kent, içerinde bulunan bir mezar içerisinde ilk defa yazıt yer alıyor. Yazıtta ölen kişinin babasının adı da yazıyor. Aynı zamanda Alinda Antik Kenti içerisinde bulunan oda mezar mimari açıdan da oldukça önemli.


Antik Antik Kenti Nerede?

Anadolu’nun en büyük kentleri arasında yer alan Alinda Antik Kenti yaklaşık 115 hektarlık bir alanı kapsıyor. Karia uygarlığının önemli kentleri arasında yer alan antik kent Aydın’ın Karpuzlu ilçesinde bulunuyor. Alinda’ya Aydın-Muğla karayolunun 30.cu kilometresinden ayrılan 26 kilometrelik bir yolla ulaşabilirsiniz.  Alinda kentinin MÖ. 4. Yüzyılda tarih sahnesine çıktığı söylenir ancak kent hakkında bilinenler MÖ. 14. Yüzyıla kadar dayanır. Hitit İmparatoru II. Mursilis döneminde Sena Irmağı ülkesine bağlı bir kent olan Alinda’nın adının İalanti olduğu biliniyor.

Bu bilgiler II. Mursilis’e ait olan anallerden ve Mısır yazıtlarından elde edilmiştir. Kent hakkında çok fazla bilgi bulunmuyor fakat Strabon’a göre Hekatomnos’un kızı olan Ada MÖ. 340 yılında kardeşi Piksodaros tarafından Halikarnassostan kovulur. Ada MÖ. 340 yılında Alinda’ya çekilerek bu kenti kendisine başkent  ilan etmiştir. Alinda kenti bir süre Aleksandria olarak adlandırılıyor. Bu dönemde Alinda antik kentinin Grek kültürünü benimsediği görülüyor. Alinda Roma Dönemi’nde de önemini sürdürüyor, hatta MS. 3. Yüzyıla kadar kendi adına para bastırmıştır. Alinda, Bizans Döneminde Aphrodisias Metropolitliği‘ne bağlı piskoposluk merkezi olmuştur.

Alinda Antik Kenti - Aydın - Karpuzlu
Alinda Antik Kenti – Aydın – Karpuzlu

.

Alinda Antik Kenti’in Yapısı

Alinda Anadolu’nun en görkemli antik kentleri arasında yer alıyor. Kentin bu kadar ünlü olmasında Karia Kraliçesi Ada büyük rol oynamıştır. Etrafı  bir sur ile çevrili olan Alinda Antik Kenti yapısında mermer yerine genellikle yerel granit taşı kullanılmıştır. Kentin etrafını çeviren sur duvarları da yerel granit taşı kullanılarak yapılmıştır. Sur duvarlarının yer yer kulelerle desteklendiği görülür. Alinda’ya su sağlayan su kemerleri de yer yer korunmuştur. Akropolün batısında yer alan su kemeri dört ayak üzerine oturmuş ve yuvarlak kemerlidir. Günümüzde Alinda kentine ait ayakta kalan en önemli yapı agoradır. Dikdörtgen olarak planlanmış agoranın güneyinde üst katı stoa olarak düzenlenmiş pazar yer alır. Agora doğu –batı yönünde uzanır ve üç katlı olarak inşa edilmiştir. Akropolün güneybatı eteğinde tiyatro bulunur.

Alinda tiyatrosu doğal bir eğim üzerine oturtulmuştur.  Tiyatronun güneydoğuya bakan cavea bölümü (antik tiyatrolarda oturulan bölümler) oldukça iyi korunmuştur. Helenistik dönem özelliklerini taşıyan sahne binası tamamen yıkılmıştır. Yapılan ilaveler sayesinde tiyatro Roma Dönemi’nde de kullanılmaya devam etmiştir. Alinda nekropolünün şehrin güney eteğinde yoğunlaştığını ise Karpuzlu’nun evleri arasında yer alan Karia tipi lahitler kanıtlıyor.  Antik kentin çevresinde bulunan mezarlarda süs çok fazla yoktur. Arkeoloji tutkunu bir gezginseniz Alinda bulunmaz güzellikte bir antik kenttir.

Alinda Antik Tiyatrosu
Alinda Antik Tiyatrosu

Alinda Antik Kenti ve Öyküsü

Antik uyarlıklarda çeşitli nedenlerle ülke yönetiminde iç kargaşaların çıkması sıklıkla rastlanılan durumlar arasında yer alıyordu. Bu iç karışıklıklar  çoğunlukla ülkenin yönetimi konusunda çıkan anlaşmazlıklardı. Yönetimi üstlenen aile bireyleri arasında görülen taht kavgaları sonucunda ülkenin yönetimi zayıflıyor veya yönetim bir başka aileye geçiyordu. Tıpkı Karia yönetiminde olduğu gibi.  MÖ.340 yıllarında Halikarnasos’da Karia yönetimi bulunuyordu. Ancak yönetimde iç kargaşalar yaşanmaya başlamıştı. Karialılar anaerkil bir aile yapısına sahiplerdi. Aile içi evlilikler yapıyorlardı. Dünya’nın yedi harikası arasında yer alan Mausoleum’un sahibi Mausolos karısı Artemisia, Piksodaros, Ada ve İdriaaus kardeşlerdi.

Mausolos öldüğünde, yerine Artemisia geçti. Artemisia öldükten sonra yerine kardeşi Ada’nın geçmesi gerekirken tahtı Piksodaros ele geçirdi. Piksodaros tahta geçtiğinde gelecek yıllarda kendisine tehlike oluşturacağını düşündüğü kardeşi Ada’yı Alinda kentine sürgüne yolladı. Bu sürgün ile Alinda kenti tarih sahnesine çıktı. Dolayısıyla Alinda antik kenti tarihi Ada’dan önce ve Ada’dan sonra olarak iki bölümde incelenmesi gerekiyor. Ada, Alinda’da sürgündeyken Piksodaros ülkeyi satrap Orontobates ile birlikte yönetiyordu. Satrap Orontobates Persliler tarafından atanmıştı. Piksodaros erken öldüğü için Orontobates yönetimde yalnız kaldı. Fakat Ada’yı sürgün hayatı yaşadığı Alinda’dan geri çağırmadı.

Dikkatinizi Çekebilir;  Stadel Aslanı Nedir? Duyunca Çok Şaşıracaksınız 🦁

Alinda’da Büyük İskender

Ada, Alinda’da sürgünde yaşadığı dönemde Makedonya Kralı Büyük İskender Persler’e savaş açmıştı ve Anadolu’ya girmişti. Büyük İskender Alinda’yı almak için çok uğraşmasına rağmen kenti alamadı ve pes etti. Büyük İskender’in pes etme kararından sonra Ada, etrafı surlarla çevrili olan Alinda kentinin kapılarını İskender’e açtı ve Makedonyalılarla pazarlık yaptı. Tarihteki birçok söylentiye göre Kraliçe Ada Makedonya Kralı Büyük İskender’i oğlu gibi karşıladı ve onu bağrına bastı. Büyük İskender de fethedemediği bu kentin kapılarını kendisine açan Kraliçe Ada’yı annesinin yerine koydu. Kraliçe, İskender’e aile içi geçimsizliklerden, kavgalardan ve sonuçlarından bahsetti.

Daha sonra Büyük İskender’e “Alinda’nın kapılarını askerlerine açmam karşılığında Karia’yı bana bırak” şeklinde bir teklifte bulundu. Büyük İskender, kendisi için önemli olmadığı ve  Karia’da kalmayı düşünmediğinden bu teklifi kabul etti. Çünkü, Büyük İskender’in amacı daha doğuya Persler’in yaşadığı diğer kentlere gitmek ve Pers İmparatorluğu’nu yıkmaktı.  Kraliçe Ada’nın teklifi Makedonya Kralı’na da etkileyici geldi ve teklifi kabul etti. Büyük İskender’in bu teklifi kabul etmesinin nedeni kendisi gittikten sonra arkasında bırakacağı az sayıda kabul edilecek askerin güvenliği, iç çekişmelerin meydana gelmemesi için fırsat olabilirdi. Büyük İskender güneye doğru inmeye devam etti ve Halikarnassos’a vardı. Halikarnassos’u ele geçirdikten sonra tüm Karia yönetimini Kraliçe Ada’ya bıraktı.

Bir iddiaya göre Kraliçe Ada’nın Büyük İskender’in bu iyiliği karşısında Alinda kentinin adını değiştirdiği ve kente Alexandria-by-Latmos adını verdiği söylenir. Fakat bu iddianın bir dayanağı yoktur. Alinda’nın adı daha sonra yine tarihten silinmiştir. Belli zamanlarda kentten bahseden yapıtlar bulunmuştur ancak bunlar bölük pörçük yazıtlar ve anlatılardır. Alinda Antik Kenti sınırlarında bulunan bir yazıtta Hükümdar Olympikhos emrinde olan iki asker hizmetlerinden dolayı taltif edilmiştir.  Bu iki askerin Alinda’lı olduğu düşünülmektedir. MÖ. 227 ile MÖ. 210 yılları arasında bölgede söz sahibi olduğu söylenen Olympikhos’un  Karia kralı olduğu dönemlerde de adı pek duyulmamıştır.

Büyük İskender
Büyük İskender

 Alinda Hellenizmin Etkisinde Kaldı Mı?

Alinda kentinin Makedonya Kralı Büyük İskender bölgeye geldikten ve Kraliçe Ada tarafından yönetilmeye başlandıktan sonra hızla Hellenleştiğini iddia edenler varsa da bu dayanağı olmayan bir iddiadır. Karia Krallığı’nda batılı arkeologların ve tarihçileri belirttiği gibi ne Büyük İskender’in bölgeye geldiği sıralarda ne de sonraki dönemlerde aşırı bir Hellenleşme dönemi geçirmemiştir. İasos, Halikarnassos, Myndos Yarımadası Kentleri, Kaunos, Latmos Herakleiası gibi bazı kıyı kentlerinde Hellenleşmeyi belli bir seviyede gözlemlemek gözlemlemek olasıdır.Fakat iç Karia’da bulunan kentlerde Hellenleşme büyük ölçüde gerçekleşmemiştir. Hatta, Hellen kültürünün hiç görülmediği, kalıntısının bile bulunmadığı pek çok iç Karia kentinin bulunduğu biliniyor.

Karia’nın ister sanatsal açıdan olsun ister kültürel açıdan olsun Hellen kültürünün kesin olarak etkisi altında kaldığı söylenemez. Ayrıca, büyük bir tarihi yanlış olur. Karialıların anaerkil bir aile yapısı içinde olduğu unutulmamalıdır. Hem İonialılar ve Hellenler hem de diğer ataerkil topluluklar bölgeye gelmişler ve etkili olmuşlardır ancak Karialıları ve Karialıların kültürünü söylendiği gibi tam anlamıyla kendilerine benzetememişlerdir. İonialılar Myletos’a gelmişler ve geldiklerinde kentte bulunan tüm erkekleri öldürerek yönetimi ele geçirmişlerdir. Myletoslu kadınlar, kocalarını ve erkek kardeşlerini öldüren İonialı erkeklere karşı karar almışlar ve onlarla aynı sofrada yemek yememişler, onlarla konuşmamışlar ve bir şekilde koca olarak bile kabul etmemişlerdir. Bu nedenle Alinda kentinin Kraliçe Ada’nın yönetiminden sonra süratle Hellenleştiğini yazan eserlerin dayanakları bulunmuyor.

Hellenizm Etkisi
Hellenizm Etkisi

Alinda Antik Kenti’nde Sanat ve İlk Ziyaretçi

Alinda Antik Kenti çok eski bir yerleşim alanı olsa dasanata dair kalıntılar bulunuyor. Mesela, Kraliçe Ada’nın Karia kraliçesi olduğu dönemde Alinda kentinde Adonis’e ithaf edilen bir kutsal tapınak vardı. Bu tapınakta ünlü heykeltraş Praxiteles tarafından yapılmış bir Aphrodite heykeli yer alıyordu. Alinda antik kentinde fazla kazı yapılmadığı için kentle ilgili kopuk bilgiler bulunuyor. Kentin surlarının hangi dönemde yapıldığı hakkında kesin bilgi yok. Tahminler arasında Mausolos’un Karia Kralı olduğu dönemde bu surların takviye edildiği düşünülüyor.

Alinda antik kenti, çok uzun zaman önce Avrupalı gezginlerin dikkatini çeken bir antik kenttir. Kentin ilk ziyaretçileri arasında 1765 yılında antik kentte inceleme yapmaya gelen Richard Chandler bulunuyor. Bir İngiliz vatandaşı olan, Richard Chandler Alinda’ya Bafa Gölü kıyısında bulunan Latmos Herakleiası kentinden yürüyerek gelmiştir. Bu gezgin antik kente geldiği 1765 yılında herhangi bir açıklama yapmadan Alinda kenti harabelerinin listesini yapmıştır. İngiliz gezginin yaptığı bu listede su kemeri, çarşı binası, tiyatro, kule, sarnıç, nekropol ve kent surları yer alıyordu. Daha sonraki yıllarda, antik kenti ziyaretçileri arasında İngiliz Charles Fellows bulunuyordu. Bu gezgin, kenti ziyaret ettikten sonra Alinda Antik Kenti adını iyice duyurmuştur. Fellows kentte madeni bir para bulmasıyla kentin kesin yeri tespit edilmiştir.


Kaynakça;

  • https//www.kulturportali.gov.tr/turkiye/aydin/gezilecekyer/alinda
  • https//karpuzlu.gov.tr/alinda
  • https//ancientcitiesturkey.com/en/alinda
  • https//toursaroundturkey.com/alinda-ancient-city-in-caria/

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen adınızı buraya girin