Dans salgını
Dans Salgını

Dans Salgını

İlk  dans salgını için pek çok kişi 1518 yılında ortaya çıktığı söyler. Ancak gerçek bu değil. 1374 yılında Ren Nehri vadisine dağılmış birçok ortaçağ kasabasında yüzlerce insan acı veren bir dans dürtüsüne kapılır. Dinlenmek veya yemek yemek için bile neredeyse hiç durmadan saatlerce hatta günlerce devamlı dans ederler. Avrupa tarihinin en tuhaf salgınlarından birinin kurbanı olmuşlardır. Dans salgını haftalar içindekuzeydoğu Fransa ve Hollanda’nın geniş alanlarına yayılır. Salgın ancak birkaç ay sonra azalır. Sonraki yüzyılda sadece birkaç tane dans salgını olur. Fakat salgın 1518 yılında Fransa’nın Strasbourg kentinde tekrar patlak verir. Tarih kitaplarında bu salgın sırasında yaklaşık 400 erkek, kadın ve çocuğun zarar gördüğünü ve salgının onlarca ölüme neden olduğu yazar.

Avrupa'da ki Dans Salgını, tarihinin en tuhaf salgınlarından birini olmuştur.
Avrupa’da ki Dans Salgını, tarihinin en tuhaf salgınlarından birini olmuştur.

Strasbourg Dans Salgını Nasıl Başladı?

Geç Ortaçağ dönemi yaşanan 1518 senesinde Haziran ayında Frau Troffea olarak bilinen bir kadın aniden sokak ortasında dans etmeye başlar. Kadının çevresindeki insanlar evlerinden çıkar, izlerler ve alkışlamaya başlar. Fakat Frau Troffea dans etmeye devam eder. Altı gün boyunca aralıksız olarak dans eder. Sadece 1 hafta içinde 34 kişi Frau Troffea’la dans etmeye başlar. Sadece 1 ay içinde müzik veya bir şarkı olmadan durmaksızın dans eden kişi sayısı 400 kişiye varmıştı. Kısa süre sonra dans eden insanlar kan içinde ve bitkin bir halde kalp krizi, felç ve yorgunluk nedeniyle ölür. Şehirdeki hekimler humoral teoriye dayanarak dans salgını için sıcak kan adı verilen tıbbi rahatsızlığı sorumlu tutar.

Hekimlerin ve şehrin ileri gelenlerinin önerisi üzerine bir sahne yapılır ve profesyonel dansçılar getirilir. Hatta, kent halkı salgın ile boğuşan hastaların müzik eşliğinde dans etmeleri için bir müzik grubu bile tutar. Çünkü, hekimlere, din adamlarına ve kent halkına göre bu hastalığın tedavisinin tek yolu  hastaları gece gündüz dans ettirmekten geçer. Dans salgını aylarca sürer, sayısız kişinin ölümüne yol açar. Alınan önlemler dans edenleri durduramaz. Dans salgını başladığı gibi aniden biter.


1518 Dans Salgını İlk Mi?

1374 yılında çıkan ilk dans salgını sonrası İspanya’da bir manastırda birkaç rahibe arasında farklı bir salgın ortaya çıktı. 1491 yılında birkaç rahibe köpek gibi koşmaya, ağaçlarda kuş taklidi yapmaya ve miyavlamaya başladılar. Rahibeleri ağaç gövdelerine kediler gibi tırmanmalarına, ağaçlarda kuşlar gibi ötmelerine zorlayan şey rahibelerin şeytani aileler tarafından ele geçirilmesiydi. Kuşkusuz, bu tür ele geçirme salgınları ya da kitlesel mülkiyet salgınları hiçbir şekilde rahibelerle sınırlı değil. 200 yıl boyunca Roma’dan Paris’e kadar her yerdeki rahibe manastırlarında yüzlerce kişi çılgınca bir hezeyana sürüklenir. Bu hezeyanlar sırasında öfkeden çığlıklar atarlar, havale geçirirler ve şeytan çıkarıcılara ve rahiplere uygunsuz tekliflerde bulunurlar. Hatta, şeytanlarla veya Mesih’le cinsel ilişkiye girdiklerini itiraf ederler.

Strasbourg dans salgını
Strasbourg dans salgını

1518 Yılından Sonra Ortaya Çıkan Bir Dans Salgını Var Mı?

Dans eden veba olarak da adlandırılan dans salgınları arasında en bilineni 1518 yılında ortaya çıkan salgın olsa da 1692 yılında Massachusetts –Salem’de bir dans salgını patlak verir. 1692 yılında Salem halkının bir bölümü şarkılar söylemeye başlar bunun yanı sıra durmaksızın sabahtan akşama dans ederler. Salem’de gerçekleşen bu dans salgını sırasında tıpkı Strasbourg’daki gibi yorgunluğa dayanamayan kişiler ölmeye başlar. Ölen kişiler çoğunlukla ileri yaşlarda ve fiziki yönden zayıf olan kişilerdir. Dans salgınına yakalanan halkın bir bölümü dans ederken ejderhaları, iblisleri hatta şeytanı gördüklerini söylerler. O çağın yetkilileri durumun tipik bir cadılık olayı olduğuna karar verir. Bu karar sonrası özellikle kadın kurbanlar, cadı olduğu iddiası ile diri diri yakılma cezasına çarptırılır. Yakılan kurbanların külleri toprağa ve havaya dağıtılır. Külleri havaya saçılan kurbanların 15’i kadın, 6’sı ise erkektir.

Dikkatinizi Çekebilir;  Tarih Siteleri'nin Faydaları Nelerdir?

Zamanın yetkililerinin kurbanlara  yakılma cezası vermelerinin nedeni cadıların şeytana hizmet etmeleri ve bu nedenle şeytanın kurbanların içine girerek onlara bu tuhaf davranışları yaptırmasıdır.

Dans Salgınları Gerçek Mi?

Dans salgını gibi olayları çılgınca bir olasılık olarak düşünebilirsiniz ama geç ortaçağ döneminde gerçekleştiğine dair açık belgeler ve kanıtlar var. 1374, 1491 ve 1518 yıllarında gerçekleşen bu hastalık çok sayıda doktor, tarihçi, keşiş ve rahip tarafından bağımsız olarak tanımlanmıştır. 1518 yılında patlak veren dans salgını için, salgın sırasında Strasbourg hükümet yetkilileri tarafından yazılmış belediye emirlerine bile çeşitli kaynaklar aracılığıyla erişebilirsiniz. Benzer şekilde, mahkeme belgeleri ve engizisyon arşivleri, rahibelerin yaptığı tuhaf şeyler ve söyledikleri hakkında bol ve derinlemesine anlatım sağlar.

Dans Salgınları Neden Ortaya Çıktı?

Dans salgını ile aynı türde olan fakat kurbanların miyavlama, kuş gibi ağaçlara tünemesi veya köpek şeklinde koşmaları gibi ruhsal rahatsızlıkların toplum içinde bir salgın şeklinde görülmesinin pek çok nedeni bulunur. Geç ortaçağ döneminin yazarları ve günümüz yazarları bu garip ve ölümcül krizleri çeşitli şekillerde yorumlamışlardır. Özellikle, 1374 ve 1518’deki salgında dans eden kurbanların sapkın bir dans kültürünün üyeleri olduğu öne sürüldü. Fakat geç ortaçağ döneminin gözlemcileri dansın bir hastalık olduğu yönündeki görüşlerini netleştirmişlerdir. Öte yandan geç ortaçağ dönemi sapkınlıkların hızla bastırıldığı bir dönem olduğu için kilise kurbanların doğal veya ilahi korkunç bir derdin kurbanı olduklarından başka bir şey olmadığına da inanmamıştır.

Bilim İnsanlarının Açıklamaları: 

Bilim insanları dans eden veba salgınlarının nedenini iki yolla açıklar. İlk neden dans salgını öncesi geçirilen kitlesel ruhsal travmalardır. Mesela, 1374 yılında ortaya çıkan salgında, aynı yılın başlarında, yüzyılın en kötü sellerinden biri tarafından ciddi şekilde etkilenen bölgelerin haritası çıkarılmıştır. Araştırmalar 34 fit yükselen Ren nehrinin sularından, şehir duvarlarından dökülen sel  sularından,sular altında kalan ev ve Pazar yerlerinden ve su içindeki sokaklarda sallanan çürüyen atlardan bahseder. İşte, 1374 dans salgını tam da bu bölgede patlak verir. 

1518’deki dans salgınından önceki on yılda, kıtlık, hastalık ve korkunç soğuk Strasbourg ve çevresinde yaygın bir umutsuzluğa neden olur. Ekmek fiyatları en yüksek seviyeye ulaşır, binlerce çiftçi ve asma yetiştiricisi açlıktan şehir kapılarına gelir. Bunun yanı sıra cüzzam ve veba gibi hastalıkların arasına sifilis adı verilen bir bulaşıcı hastalık daha katılır. Böyle, kötü bir ortamdan 10 yıl sonra dans salgını patlak verir.

Dans salgını ortaya çıkmasının ikinci nedeni olarak halkın ergot mantarı yemesi gösterilir. Ergot, psikotropik kimyasallar içerir ve ergot mantarı yiyen veya yutan kişilerde hezeyanlara neden olur. 1692 yılında ortaya çıkan dans salgının nedeni Salem kasabası halkının ekmeklerinde ergot mantarı kullanmaya başlaması olarak gösterilir.

Referanslar :

  • Shorter, E. (1992). From paralysis to fatigue: A history of psychosomatic illness in the modern era. New York: Free Press.
  • Sluhovsky, M. (2002). The devil in the convent. American Historical Review, 107, 1379–1411.
  • Waller, J. (2008). A time to dance, a time to die: The extraordinary story of the dancing plague of 1518. Cambridge: Icon Books.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen adınızı buraya girin