Müslümanların İspanya’daki Tarihi: Endülüs Emevi Devleti
İspanyanın Cordoba sehrinde sonradan kiliseye cevrilmis Kurtuba Camii

Endülüs Emevi Devleti

     Abbasilerin, Emevi hanedanlığını yıkması ile birlikte, Emevi sülalesinden gelen Haşim’in torunu, Abdurrahman İspanya’ya kaçmıştır. Burada çeşitli mücadeleler vererek Endülüs Emevi Devleti‘ni kurmuştur. Kısa zamanda,  Avrupa’nın zirvesine çıkarak güçlü bir devlet haline gelmiştir. Kurulan Endülüs Emevileri X. Yüzyıla gelindiğinde her açıdan güç kazanmış ve sürekli toprak kazanarak genişlemiştir. Doğu kültürü, Avrupa’ya Endülüs Devleti ile girmiş ve arkasında görkemli mimari eserler ve yapılar bırakmıştır.

Endülüs Emevi Devleti Sınırları
Endülüs Emevi Devleti Sınırları – Mor ile belirtilen alan

Müslümanları İspanya’nın fethine götüren süreç aslında, Kuzey Afrika’nın fethi ile başlamıştır. 711-716 yılları arasındaki Arap fethi İspanyollar için beklenmedik bir olay olmuştur. Müslümanlar, Endülüs adını verdikleri İber yarımadasına yaklaşık 711 yılında girdiler. İber yarımadası, Müslümanlarca fethedilmeden önce Germen boylarından biri olan Vizigotlar’ın idaresi altındaydı ve Hispania adıyla bilinmekteydi. Günümüzde kullanılan, İspanya adı buradan geldiği bilinmektedir. İspanyol topraklarında kurulan bu Müslüman devleti zamanla iç karışıklık ve çeşitli sebeplerle zayıflatılarak, Hristiyanlar ve Haçlı orduları tarafından yıkılmıştır ve tarih sahnesindeki yerini kaybetmiştir.

Emevilerin İspanya’ya İlk Akınları

Müslümanlar ilk defa Avrupa’ya ayak basacaklardı. Vizigot Krallığının iç karışıklığından faydalanmak için tartışmasız en uygun zamandı. İlk keşif seferi, 710 yılında İspanya’nın Güney ucuna gerçekleşmiş ve başarılı olmuştur. Bu keşif akınları Müslümanlarda güven oluşturmuş ve getirilen istihbarat haberleri geniş kapsamlı bir fetih hareketi için olumluydu. Ertesi yıl 711 yılında, yaz aylarında Tarık Bin Ziyad komutasındaki 12 bin kişilik bir ordu İspanya’ya girdi. Zaten iç çatışmalar içinde olan Vizigot Krallığı güçlü bir durumda değildi. 711 yılının yaz aylarında başlayan savaşta Müslümanlar Vizigot Krallığına karşı küçük direnişler olsa da ezici bir üstünlük ile kazandılar. Müslümanlar Ekim ayına gelindiğinde Kurtuba şehrini ele geçirdiler. Kurtuba daha sonra Endülüs Emevi Devleti’ne 3 asır boyunca başkentlik yapacaktır.

Fetihler sırası ile devam etmiş, İspanya topraklarında “Endülüs Emevi Devleti” adında bir Müslüman devlet yükselmeye başlamıştı. Avrupa’da İslam devleti kurulmuştu artık, Tarık Bin Ziyad bu devletin oluşmasında en büyük kahramanlardandı. Ağır vergilerle, ezilip fakirleştirilen, Hristiyan toplulukları bir kararla köle durumuna düşürülen Yahudiler bir fermanla özgürlüklerine kavuşturulup rahatlamışlardı. Herkesin kendi inancı ve düşüncesi serbest bırakılmış, çok kültürlü bir topluluk iç içe yaşamaya başlıyordu. Endülüs topraklarında gelişmiş yöntemlerle eğitim veren Üniversiteler kurulmuş ve Avrupa için gelişim fırsatı yaratmıştı.

Endülüs Emevi Devleti’nin İspanyadaki Altın Çağları

912 yılında III. Abdurrahman tahta geçtiğinde, Endülüs Emevi Devleti’nin durumu pek parlak değildi. Abdurrahman mevcut tehlikeleri ortadan kaldırıp, devleti iyi bir döneme soktu. Hükümdarlığının ilk 20 yılında takdire şayan bir başarı göstererek, Hristiyan Krallıkları; Leon ve Navarra karşısında büyük başarılar kazandı. III. Abdurrahman’ın arka arkaya gelen başarılarının ardından, özgüven yaratılmış ve emirliği halifeliğe dönüştürmüş ve böylece altın çağın kapısı açılmış oldu. Kurtuba Batı diplomasisinin merkezi haline gelmesi, kültür ve medeniyet anlamındaki gelişmeleri de artırdı. Endülüs Emevi Devleti’nin merkezi Kurtuba olduktan sonra, Avrupa’nın en zengin kültür merkezine dönüştü. Bu dönemde Kurtuba, 400 bin el yazması eser içeren bir kütüphanesiyle, bir çok öğrenci ve bilginin uğrak yeri haline geldi. Bu topraklarda yaklaşık 300 yıllık parlak bir dönem geçiren Endülüs Emevi Devletinde 3 din barış içinde yaşadı. Avrupa’nın aydınlanmasının temelleri burada atılmış oldu.

Endülüs Emevileri, ilim, kültür, sanat, felsefe ve mantık alanındaki gelişmelere önem vererek, büyük aşamalar kaydetmişlerdir. Eğitim büyük önem arz ettiği için, okuma yazma bilmeyenlerin oranı çok azdı. Endülüs Emevi Devletinde durum bu kadar parlak iken, Avrupa’da ise durum tam tersine karanlıktı. Bu durum, Avrupa medeniyetlerine ilham olmuş, Rönesans ve Reform hareketlerine ilham kaynağı olmuştur. Avrupalı gezginler ve ticaret insanları vasıtası ile birçok bilgi, buluşlar Batı medeniyetlerine taşınmıştır. Örneğin; İpek, Barut, Pusula gibi icatlar Avrupa’ya buradan yayıldığı söylemektedir.

Dikkatinizi Çekebilir;  Endülüs Emevi Devleti Nerede Kuruldu?

Sanatsal ve Kültürel Hareketler

İslam’ın ortaya çıkışı ve İmparatorluğun kurulması ile birlikte dünya sahnesine çıkan Arapların, edebi açıdan oldukça üst seviye güzel yazıları vardı. Şairlerinin yankı uyandıracak harika bir kaside hazineleri barındırmaktaydı. Edebi alanda da değişiklikler ve gelişmeler yaşanmıştır. Bu dönemde muhteşem yapılarda inşa edilmiştir. Bu yapılardan en önemlilerinden birisi hiç şüphesiz, Kurtuba Ulu Camii’dir. Kurtuba Ulu Camii aynı anda 30 bin kişinin ibadet edebileceği muhteşem bir yapı olarak gözleri kamaştırmaktaydı.  Daha bir çok dikkat çekici sanatsal eserler ve yapılar inşa edilmişti, bazılarını sayacak olursak: Medinetü’z – Zehra, El Hamra Sarayı, Kordoba Camisi, olarak bilinmektedir. Endülüs Emevi Devleti felsefe ve mantık alanında da büyük gelişmeler sağlamıştır. Muhammed Bin Messerre ile doğan felsefe geleneği, İbn Bacce, İbn Tufeyl ve İbn Rüşt gibi filazolar ile gelişme devam ettirildi.  Günümüz İspanyasın da en büyük Endülüs etkisini görebileceğiz en önemli şehirler: Cordoba, Malaga, Sevilla, Granada, Huelva, Cadız, Almeria ve Jean’dır.

Emevi Devletinin ispanyadaki Altın Çağları
El Hamra Sarayı Granada İspanya
Endülüs Emevi Devleti’nin Çöküşü

İspanya’ya hakim olan Müslümanlar 3 asır boyunca güçlü ve şaşalı bir yönetim sürdükten sonra çöküş süreci başladı. Partikülarizm (Evrenselliğin karşıtı bir durum, yerelcilik) olarak adlandırılan olgu çöküşün temelini oluşturan unsur olarak belirtilmektedir. Bu olgu hem yerel hem ırkı bir durum oluşturmaktaydı. Bölgesel ulaşım sorunları, muhtemelen her bölgenin bağımsız birer yerel siyasi oluşum biçimde oluşumlar yaratmaktaydı. Bu sebeple, güç yerel merkezlerin elinde bulunuyordu. X. Yüzyılın ortalarından başlayarak ırkların karışımı daha fazla sorunlar oluşturmaya başlamıştı. Olayların, gidişatı bu şekilde devam etse de XI. Asrın başlarında siyasi birliğin niçin korunamayıp bu denli bir düzensizlik oluştuğu hala tam anlamı ile net değildir. Daha sonra Müslümanlar kendi aralarında toprak, şan, şöhret için bölünmeler yaşamıştır.

Buna karşılık Vatikan müdahalesiyle, Hristiyan krallıklar birleşip güçlendiler. Kuzeyde yaşayan Kastilya, Katalonya, Aragon, Navara, Leon ve Portekiz Kralları birleşip saldırıya geçtiler. Müslüman emirlikleri tek tek düşmeye başladılar. Halk baskı ile din değiştirmeye zorlandı ve sürgün edildi. Ağır vergiler ödediler ve fakirleştiler. Endülüs’teki Berberi ve Arap Müslümanlar birbiriyle düşman olup çatıştılar ve savaştılar. Endülüslü Müslümanları ırkçılığı ön plana çıkarmaları zayıflamasında ve çökmesinde büyük etken olmuştur. İlk önce Tarık Bin Ziyad’ın başkent yaptığı Toledo düştü ve Toledo Ulu Camii katedrale çevrildi. Daha sonra yarım milyon nüfuslu 1236 yılında Kurtuba düştü ve Kurtuba Ulu Cami’de aynı sonla karşılaştı.

Kurtuba’da 700 Camii, 300 halk hamamı, 70 adet kütüphane ve büyük kitap satış yerleri ile Avrupa’nın en önemli kültür merkeziydi. Endülüs’te Gırnata dışında başka bir Müslüman şehir devleti kalmadı. Sağlam şehir surlarına sahip olduğu için, muazzam savunma savaşları yapıldı ve kolayca teslim olunmadı. Mektup yazılarak ve elçiler gönderilerek diğer Müslüman ülkelerden yardım istendi fakat, Gırnata Emiri Abdullah İspanya’yı terk etti. Daha sonra şehir haçlı ordusuna teslim edildi ve 8 asırlık Endülüs Emevi Devleti, tarih sahnesinden silinmiş oldu.

Kaynakça;

  • Endülüs Müslümanlarının Sürgünü – Ayşe Kılıç
  • Endülüs – Mehmet Özdemir
  • Kuşatma – Mustafa Güldağı
  • Endülüs Tarihi – W. Montgomery Watt – Pıerre Cachıa
  • Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi
  • Tarihi Değiştiren İmparatorluklar – Ali Çimen – Popüler Tarih
  • Web Araştırmaları

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen adınızı buraya girin