Küba Devrimi
Küba Devrimi

Küba Devrimi Neden Oldu?

Fidel Castro ve Castro’nun devrimci müttefikleri tarafından, Küba Devlet Başkanı Fulgencio Batista’nın askeri diktatörlüğüne karşı yürütülen, silahlı ayaklanmaya Küba devrimi adı verilir. Devrim Temmuz 1953’te başlamıştır. İsyancılar nihayet 31 Aralık 1958’de Batista’yı devirip hükümetinin yerini alana kadar devam etmiştir. Önemli bir gün olan, 26 Temmuz tarihi ise hala daha Küba’da Devrim Günü olarak kutlanmaktadır. Oradaki adı Dia de la Revolucion’dur.

Fidel Castro, Küba devriminin önderi
Fidel Castro, Küba devriminin önderi

Genel hatlarıyla bu şekilde açıklanan Küba Devrimi’nin, yaşandığı dönemde güçlü iç ve dış yansımaları olmuştur. Özellikle, o yılların son dönemlerinde diplomatik ilişkileri iyileştirme çabaları ivme kazanmıştı. Yine de devrim, Küba’nın ABD ile ilişkisini değiştirdi. Devrimin hemen sonrasında, Castro’nun hükümeti çeşitli çalışmalar yapmıştır. Küba’nın ekonomisini ve sivil toplumunu dönüştüren bir millileştirme çalışmalarının yanında basının merkezileştirilmesi programını başlatmıştır. Devrim aynı zamanda Afrika, Latin Amerika, Güneydoğu Asya ve Orta Doğu’daki yabancı askeri çatışmalara da Küba müdahalesi olacağının habercisi oldu. 1959’u takip eden altı yıl içinde, özellikle Escambray dağlarında, Devrimci hükümet tarafından bastırılan çeşitli isyanlar meydana geldi.


Küba Devrimi’nin Tarihi Altyapısı

Geçmişinde Küba, 20 Mayıs 1902’de ABD’den resmi bağımsızlığını izleyen o yıllarda, bir dizi isyan, darbe ve bir ABD askeri işgaline katlanan önemli bir istikrarsızlık dönemi yaşadı. 1940 yılında. 1944’e kadar Küba’nın seçilmiş başkanı olarak görev yapmış eski bir asker olan Fulgencio Batista, bir askeri darbeyle iktidarı ele geçirdi. 1952 seçimlerini iptal etti. Daha sonra 1952’de ikinci kez başkan makamına geldi. Batista ilk döneminde göre ilerici oldu. Ancak ilerleyen süreçte, çok daha diktatör olduğunu göstermekle kalmayıp, popüler endişelere kayıtsız olduğunu kanıtladı. Küba’nın, yüksek işsizlik ve sınırlı su altyapısı ile boğuştuğu dönemde, Batista organize suçla kazançlı bağlantılar kurdu. Ayrıca, Amerikan şirketlerinin Küba ekonomisine, özellikle şeker kamışı tarlalarına ve diğer yerel kaynaklara, hâkim olmasına izin verdi.

Fulgencio Batista
Fulgencio Batista

Bu durum, nüfusu kışkırttı. ABD silahlı ve siyasi olarak Batista diktatörlüğünü destekledi. Daha sonraki, ABD başkanları ise ironik bir biçimde onun yolsuzluğunu anlatacaktı. Hatta, onun hükümetini düşürmenin haklılığını reddetmediler. Batista, başkan olduğu ilk dönemde Küba Komünist Partisi tarafından, destek görmedi. İkinci dönemine, geldiğinde güçlü bir şekilde anti-komünist oldu. Bu sebeple, iktidarken siyasi muhalifleri susturmak istedi. Bunun için oldukça zayıf sayılabilecek bir güvenlik köprüsü geliştirdi. Bu durum da Küba devrimi konusuna zemin hazırladı. Mart 1952 darbesini takip eden günlerde, o zamanlar genç bir avukat ve aktivist olan Fidel Castro düzene son vermek istedi. Batista’yı yolsuzluk ve zorbalıkla suçluyordu. Batista’nın devrilmesi için, dilekçe verdi. Ancak Castro’nun anayasal iddiaları, Küba mahkemelerince kabul görmedi.


Castro’nun Silahlı Devrimi Başlatması

Küba rejiminin, yasal yollarla değiştirilemeyeceğine karar verdi. Daha sonra Castro, silahlı bir devrim başlatmaya karar verdi. Bu devrim tarihe geçecekti. Bu amaçla, kardeşi Raúl ile silah stokladı. 1952’nin sonunda, Havana’nın hoşnutsuz işçi sınıfından yaklaşık 1.200 takipçi topladı. Hareket, adı verilen paramiliter bir örgüt kurdu.

Raul Castro, Fidel Castro'nun kardeşi, eski Küba devlet başkanı
Raul Castro, Fidel Castro’nun kardeşi, eski Küba devlet başkanı

Batista hükümetine ilk darbelerini vuran kişilikler Fidel ve Raúl Castro oldu. 69 Hareket savaşçısını, bir araya getirdi. Birkaç askeri tesise, çok yönlü bir saldırı planları yaptı. 26 Temmuz 1953 tarihinde isyancılar, Santiago’daki Moncada Kışlası’na ve Bayamo’daki kışlalara saldırdı. Bu saldırı ile hükümet askerleri tarafından kesin bir şekilde yenilgiye uğratıldı. Aşamalı saldırının amaçlı Batista hükümetine karşı, ülke çapında bir isyanın çıkmasıydı. Bir saatlik, çatışmadan sonra isyancı lider dağlara kaçtı. Savaşta öldürülen, isyancıların tam sayısı hiçbir zaman net bilinemedi. Fakat otobiyografisinde Fidel Castro, çatışmada dokuz kişinin öldüğünü ve Batista hükümeti tarafından yakalandıktan sonra, 56 kişinin daha idam edildiğini iddia etti.

Ölenler arasında, Abel Santamaria da vardı. Bu kişi Castro’nun ikinci komutanıydı. Castro kardeşlerle birlikte, çok sayıda önemli Hareket devrimcisi kısa bir süre sonra yakalandı. Oldukça siyasi bir duruşma yaşandı. Burada Fidel, savunması hakkında neredeyse dört saat konuştu. Konuşmasını: “Beni mahkûm et, önemli değil, tarih beni affedecek.” cümleleriyle sona erdirdi. Fidel, Isla de Pinos’ta bulunan Presidio Modelo hapishanesinde 15 yıl ceza aldı. Raúl’a ise 13 yıl hapis cezası uygun görüldü. Ancak, 1955 yılında Moncada saldırganları da dahil olmak üzere, Küba’da bulunan tüm siyasi tutuklular serbest bırakıldı. Küba devrimi olayına etkili olacak isimler de serbest kaldı.


Küba’da Devrim Süreci

Kısa süre sonra, Castro kardeşler, İspanya İç Savaşı’nda Cumhuriyetçi güçlerin lideri Alberto Bayo’dan eğitim almaya başladı. Bu eğitimler Batista’nın devrilmesine hazırlanmak içindi. 1995 yılının haziran ayında Fidel, Arjantinli devrimci Ernesto “Che” Guevara ile tanıştı. Raul ve Castro’nun baş danışmanı Ernesto, Batista’ya yardımcı oldu. Devrimciler, 1953’te Moncada Kışlası’na yaptıkları saldırının tarihlerini esas alarak kendilerini 26 Temmuz Hareketi olarak isimlendirdi. 13 Mart 1957 yılında hükümeti devirmeye teşebbüs eden, Havana’daki Başkanlık Sarayına baskın düzenleyen bir öğrenci grubu oldu. Saldırı tam bir başarısızlıkla sonuçlandı. Grubun lideri olan José Antonio Echeverría, Batista’nın beklenen ölüm haberini yaymak için radyo istasyonu ele geçirmek istedi. Ancak Havana radyo istasyonunda Batista’nın güçleriyle meydana gelen çatışmada öldü. Sağ kalanlar arasında Dr. Humberto Castello, Rolando Cubela ve Faure Chomon vardı.

Dikkatinizi Çekebilir;  Tarih Öğrenmek İçin Tarih Siteleri 📕
Enternasyonalist gerillaların lideri, sosyalist bir devrimci
Enternasyonalist gerillaların lideri, sosyalist bir devrimci

Castro kardeşler ve diğer 26 Temmuz Hareketi gerillaları Meksika’da eğitim almaya devam etti. Küba’ya tam olarak yerleştirilmeleri için hazırlıklar yaptılar. Aynı zamanda başka bir devrimci grup Moncada Kışlası saldırısı örneğini izledi. 29 Nisan 1956’da Pazar ayini yapılırken saat 12.50 olduğunda Reynol Garcia’nın liderliğini yaptığı yaklaşık 100 isyancıdan oluşan bağımsız bir gerilla grubu, Domingo Goicuria ordu kışlasına saldırdı. Saldırı, çatışma esnasında hayatını kaybeden on asi ve üç asker ile püskürtüldü. Bir tane asi, garnizon komutanı tarafından idam edildi. Florida Uluslararası Üniversitesi tarihçisi Miguel A. Brito, çatışma başladığında yakındaki katedraldeydi. Daha sonra, o gün benim ve Matanzas için Küba Devrimi başladı yazmıştır.


Granma Yatı

Granma yatı, 25 Kasım 1956’da, Castro kardeşleri ve Ernesto “Che” Guevara ve Camilo Cienfuegos’un da aralarında bulunduğu 80 kişiyi taşıyarak yola çıktı. 2 Aralık’ta Niquero belediyesindeki Playa Las Coloradas’a indi. Planlanandan, iki gün sonra iniş gerçekleşti. Çünkü, antrenmanlarının aksine, tekne çok yüklü bir haldeydi. Bu iki günlük kayıp, Hareketin llano kanadı ile eşzamanlı bir saldırı gerçekleştirme düşüncelerini yok etti. İsyancı çetesi, Küba’nın güneydoğusunda bulunan Sierra Maestra dağlarına doğru ilerledi. İlerleyişin dördüncü gününde, Batista’nın ordusu, Granma katılımcılarının çoğuna saldırı gerçekleştirdi. Birçok kişiyi öldürdü. Kesin sayı, tartışmalı olsa da yirmiden fazla kişi, Küba ordusuyla ilk karşılaşmalardan sağ çıktı.

Granma yatı, Küba devrimi savaşçılarını taşımak için kullanılan yattır.
Granma yatı, Küba devrimi savaşçılarını taşımak için kullanılan yattır.

Bu kişiler Sierra Maestra’ya kaçtı. Yaşamlarına devam eden kişiler, arasında Fidel ve Raúl Castro, Che Guevara ve Camilo Cienfuegos yer alıyordu. Bu kişiler, tek başlarına veya küçük gruplar halinde, diğer hayatta kalanları aramak için dağlarda dolaştılar. Sonunda, erkekler köylü sempatizanlarının yardımıyla, yeniden bağlantı kurmayı başardı. Bağlantılar sonucunda, gerilla ordusunun çekirdek liderliği meydana geldi. Celia Sanchez ve Haydée Santamaría (Abel Santamaria’nın kız kardeşi) dahil bir dizi kadın devrimci de Fidel Castro’nun dağlardaki operasyonlarına yardım etti.

Batista’nın Düşüşü

20 Temmuz 1957 tarihinde Frank País, Santiago de Cuba’da yakalandı. Daha sonra da öldürüldü. Cenazesi sırasında, aktivistler şehirde yürümeye başladı. Yürümekle yetinmediler genel grev başlattılar. Grevciler, polisle çatışmalar başlattı. Günler süren çatışma, zamanla çeşitli illere yayıldı. Amerika Birleşik Devletleri Küba’ya, isyancılara karşı gelmesi için destek verdi. Bu amaçla kullanılan uçaklar, gemiler, tanklar ve napalm gibi diğer teknolojileri sağladı.

Daha sonra, 1958’de bir silah ambargosu nedeniyle Küba devrimi için desteğini çekti. Ordunun çoğu, Batista’ya sadık kalsa da Amerikan silah ambargosundan kaynaklanan mühimmat kıtlığı nedeniyle, savaş etkinliği ciddi şekilde tehlikeye atılmıştı. Yıllardır, başarıyla süren bir gerilla harekâtı yürüten Castro’nun güçleri, artık meydan savaşında hükümet birlikleriyle karşılaşabilirdi. Çoğu zaman yabancı kaynaklardan elde edilen, üstün teçhizatla onlarla muharebeye çoktan hazırdı. 27 Aralık 1958’de Che Guevara komutasındaki bir isyancı güç, Las Villas eyaletinin başkenti Santa Clara’daki garnizonu bozguna uğrattı. Hükümet güçlerinin, çaresizce ihtiyaç duyduğu silah ve mühimmatla dolu zırhlı bir treni ele geçirdi.

Batista, pozisyonunun savunulamaz olduğunu görünce, 1 Ocak 1959 sabahı erken saatlerde cumhurbaşkanlığı görevinden feragat etti. 20 Ağustos 1959’da Portekiz’in Madeira adasına uçtu. Hayatının geri kalanını, Portekiz’de sürgünde geçirecekti. Batista iktidarını; Baş Yargıç Carlos M. Piedra, General José E. Pedraza ve kendisi tarafından yönetilen geçici bir hükümet kuran Genelkurmay Başkanı General Eulogio Cantillo’ya devretti. Santiago de Cuba belediye binasının balkonundan devrimin zaferini ilan eden Castro, cunta ile uğraşmayı reddetti. 3 Ocak’ta Guevara, ilk isyancı kolunu Havana’ya karşı çıkmadan yönetti. Castro ve Manuel Urrutia Lleó yeni bir geçici hükümetin kurulduğu 8 Ocak tarihine kadar Havana’ya gelmedi.

Küba Devrimi Sonuçları

İlerleyen süreçte de Küba devrimi günümüze dek uzayan, bazı sonuçları beraberinde getirdi. Batista’ya bağlı hükümet görevlilerinin idamı ve çeşitli işkenceler söz konusu oldu. Ayrıca ABD, Castro hükümetini tanıyan ilk ülkeler arasındaydı. Ancak, Washington ile Havana arasındaki gerilim sürekli artmaktaydı. Bu gerilimi azaltmak amacıyla Castro, Amerika’yı ziyaret etti ve adeta bir ünlü misali karşılandı. Bu ziyaretinde Castro, Amerika ile sürdürdüğü görüşmeler ile Sovyetler ve Batı ülkeleri arasında tarafsız olacağı teminatını verdi. Fakat bu iyi misyonu, yoksul ve devrimden yeni çıkmış Küba’ya bir mali yardım sağlayamadı. Durum, şeker, tütün ve Küba ihracat pazarının diğer temel ürünlerinde düşen fiyatlar nedeniyle daha da kötüleşti. Hatalar olağandı. Castro’nun Devrimci Hava Kuvvetleri komutanı Binbaşı Pedro Luis Díaz Lanz, haziran ayı sonlarında ABD’ye kaçtı. Her bir kusur, devrim karşıtı bir komplonun ortaya çıktığı iddiasıyla dengelendi.

Küba, Havana Devrim Müzesi
Küba, Havana Devrim Müzesi

Bununla birlikte, Ekim 1959’a gelindiğinde, Batı Küba’da ve merkez illerde gerçek ayaklanmalar meydana geldi. Castro’nun daha sonra, ekonomiyi yükseltme amacıyla getirdiği tarım vergileri ve kurulan komisyonlar da durumu kötüleştirdi. ABD’den de hiçbir yardım alınmayınca Castro, Sovyetler ile görüşmelerine başladı. Bunun Dünya medyası ve özellikle ABD tarafından ilgi çekmesi üzerine ABD, Havana ile ilişkisini tamamen kesti. Küba, 1991’de Sovyetler Birliği’nin çöküşüne kadar, Sovyetlerle yakın bağlarını sürdürdü. Sovyet, ekonomik yardımının sona ermesi ve Doğu Bloku’ndaki ticaret ortaklarının kaybı, Küba’da Özel Dönem olarak bilinen bir ekonomik krize ve kıtlık dönemine yol açtı. Az öncede belirtildiği üzere yakın tarihe değin ulaşan etkileriyle Küba devrimi, hem sempati hem de antipati besleyen herkesin ilgisini çekmektedir


Kaynakça;

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen adınızı buraya girin