Aslan Adam

     Stadel Aslanı, (Aslan Adam) inanılmaz bir şaheserdir. Mamut fildişinden, büyük bir özgünlük, yaratıcılık ve olağanüstü bir teknik beceri ile yontulmuş bu eser 31 santimetre boyunda ve 40.000 yıllık bir geçmişe sahiptir. Heykel güçlü bir duruşa sahip, bakışları da fazlasıyla etkileyicidir. Yüzünün detayları, dikkatli olduğunu izlediğini ve dinlediğini göstermektedir. Güçlü, gizemli ve olağandışı dünyanın ötesinden olduğunun görüntüsünü çizmektedir. İnsan ve hayvan karışımı bir formda olan, ancak doğaüstülüğü ile ilgili fikirleri sembolize eden, bir varlığın bilinen en eski temsilidir.

     Güney Almanya’da, 1939 yılında Stadel mağarasında bulunan Aslan Adam, şu an bir mit olarak adlandırılabilecek bir hikayenin parçası olması mantıklı geliyor. Aslan Adam, o zamanın en büyük hayvanı olan, mamut dişinden yapılmış, yelesi olmayan vahşi ve yırtıcı bir aslanı tasvir etmektedir. Alet ve ateş kullanımıyla diğer hayvanlardan farklı olan insanlar, yine de kendilerini avcılardan korumaya ihtiyaç duyarken yiyecek ve içecek için bazı hayvanlara bağımlı olarak yaşamaktaydı. Belkide bu melez heykel, insanların doğadaki konumlarını daha derin, dini bir düzeyde benimsemelerine, veya bir şekilde onu aşmalarına yada yeniden şekillendirmelerine yardımcı olmuşta denebilir.

Stadel Mağarası Arkeolojik Çalışmalar

     Bu bölgedeki, diğer mağaralardaki arkeolojik keşifler arsında, British Museum’un 2013 ”Buz Devri Sanatı” modern zihnin gelişi adlı sergisinde sunduğu gibi küçük heykellerde bulunmaktadır. Bu mağaralarda, çok sayıda taş alet ve hayvan kemikleri bulunmuştur. Aslan Adam’ın bulunduğu Stadel Mağarası farklıdır. Kuzeye bakmaktadır ve güneş almayan bir yerdir. Hava soğuktur, diğer alanlara göre insan faaliyetleri çok azdır. Kısacası, burası yaşamak için iyi bir yer değildi. Aslan Adam, karanlık bir oda da bulundu. Bu özellikler, Stadel Mağarası’nın, insanlar için yalnızca inançlarını ifade etmek için kullandıkları bir yer olarak kullanıldığı düşünülmektedir. Bu yerin ara sıra heykelde sembolize edilen ve ritüellerde canlandırılan, belirli bir dünya anlayışını paylaşmak için, ateş etrafında bir araya gelindiği varsayımında bulunabiliriz.

     Aslan Adam, dini inançların bilinen en eski kanıtı olarak, düşünülmüştür. Stadel Mağarası, inanç ve aidiyetin insan toplumları için, çok önemli olduğu ve yazıdan çok önce çıkan derin bir tarihe sahip olduğunu öne sunmaktadır. 2017 yılında, UNESCO, Stadel Mağarasını ve diğer Suabiya bölgelerini, Dünya Miras Listesine aldı. Ulm müzesi ise geçici bir süreliğine, Aslan Adam heykelini British Muzesi’ne ödünç vermiştir.

Kaynakça;

• blog.britishmuseum.org
• www.britannica.com