Türk Kanunu Medenisi Nedir?

Türk Kanunu Medenisi, sürecini kavramadan önce Türk Medeni Kanunu, Türkiye’deki sivil hukukun temellerini oluşturan bir kanun olduğunu bilmemiz gerekiyor. Bu kanun; bireyin doğumdan ölüme kadar, evlilik, boşanma, nafaka, velayet, miras, mülkiyet bireyler hakları gibi birçok farklı konuyu düzene sokar. İlk kez 17 Şubat 1926’da kabul edilmiş ve bu kanun, İsviçre Medeni Kanunu’nun bir adaptasyonu olacak şekilde hazırlanmıştır.

Türk Medeni Kanunu’nun benimsenmesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş aşamasından sonraki modernleşme ve sekülarizasyon çabalarının bir göstergesi olmuştur. Kanunun kabul benimsendikten sonra, Türk hukuku daha batılı bir tasarımı kabul etmiş oldu.

Türk Kanunu Medenisi Nedir?
Türk Kanunu Medenisi Nedir?

Türk Medeni Kanunu, beş kitaptan oluşmakta ve kitaplar aşağıda belirtişmiştir:

  1. Kitap: Kişiler Hukuku
  2. Kitap: Aile Hukuku
  3. Kitap: Eşya Hukuku
  4. Kitap: Borçlar Hukuku
  5. Kitap: Miras Hukuku

Bu kitaplar, her bireyin özel hayatlarında karşılaşabilecekleri bir takım durumları düzene sokar ve bunlara uygun şekilde çözüm yollarına gider.

Süreç Nasıl Gelişti?

Türk Kanunu Medenisi sürecinde Cumhuriyetin ilk senelerinde hukuk alanına daha fazla önem verildi. Özellikle geçmişte uygulanan eski kanunları tekrar ele almak ve gerektiğinde değişikliğe gitmek üzere komisyonlar kuruldu. O dönemin devlet yetkilileri, kanun tasarılarını oluştururken birinci derece fıkıh ve şeriat hükümleri, ikinci derece ise Batı hukuku kanunlarına uygun bir medeni kanun hazırlanmasını istedi. Daha sonra aniden köklü bir karar değişikliğine giderek tamamıyla, Batılı kanunların aynen alınması fikrini savunmuşlardır.

İsviçre Medeni Kanunu hukukçu milletvekilleri, mahkeme başkan ve üyeleri, hukuk profesörleri ve avukatlarından kurulu 26 kişiden oluşan bir komisyon oluşturuldu. Bu komisyon tarafından, Türkçeye tercüme edilerek çalışmalar kısa süre içinde tamamlandı. Komisyonda bulunan Şükrü Kaya (milletvekili  ve  Komisyon  Başkanı), Mustafa Fevzi, Hasan Fehmi (Milletvekilleri, Adalet Komisyonu Başkanı ile üyesi), Fuat Hulusi, Feyz Daim, Esat, Şemsettin Sabri, Aziz, Osman, Cevat, Hacı Rıfat (hakimler), Veli, Şefket, Mehmet Ali Samim, Vasvi Raşit (profesörler) ve Tahsin, Bahir, Nazım (avukatlar) gibi isimler bulunmaktaydı.

Bu komisyonun çalışmaları sonucunda:  İsviçre  Medeni  Kanunu,  kısa bir sürede Fransızca metinden Türkçeye diline çevrildi. İcra Vekilleri Heyeti’nin 20 Aralık 1925 tarihli toplantısında görüşülüp uygun bulunan Medeni Kanun Tasarısı’nın TBMM’ye sevkine karar verildi. Ve gerekçeleriyle beraber TBMM’ye gönderildi. Tasarı üzerinde görüşmeler 17 Şubat 1926 tarihinde başladı.

Tasarının tamamı okunduktan sonra tek bir sefer oylamaya sunulan Medeni Kanun Tasarısı, Meclis tarafınca ,17 Şubat 1926 tarihinde oybirliğiyle kabul edildi.  Daha sonra ise 4 Nisan 1926 tarihli Resmî Gazete’de yayımlandı. 

Kanun ise 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Komisyon, toplum hayatını büyük ölçüde etkileyeceği açık olan Türk Kanunu Medenisi kanununu kendi başına yürürlüğe girmesini yeterli görmedi. Buna gerekçe olarak eski ile yeni arasındaki geçişi sağlamanın zorluğuydu. Daha önceki, muamelelerin varlığı, kazanılmış haklar, tüzel kişilikler, evlilik bağları gibi birçok karmaşık konuya netlik getirmenin gerekliliği gösterildi. Bu maksatla, kısaca “Tatbikat Kanunu” ismi verilen 29 Mayıs 1926 tarih ve 864 sayılı “Kanun-ı Medeni’nin Sureti Mer’iyet ve Şekil-i Tatbiki Hakkında Kanun” kabul edilerek Medeni Kanunla aynı gün yürürlüğe girmiştir.

 

TBMM tarafından kabul edilen 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi ile birlikte yapılan düzenlemeler:

  • Ailede kadın-erkek eşitliği sağlanmış oldu.
  • Evlilikte resmî nikâh zorunluluğu getirilmiş oldu.
  • Tek eşle evlilik esası sağlandı.
  • Kadınlara, istedikleri mesleğe girebilme hakkı sağlandı.
  • Mirasta kız ve erkek çocukları arasında eşitlik hakkı verildi.
  • Kadınlara boşanma hakkı verilmiş oldu.
  • Evliliğin mahkeme kararı ile son bulmasıyla ya da  boşanma belirli sebeplere  bağlandı.
  • Evlilik dışı doğan çocukların babalarına soy bağı ile bağlanması için babalık davası açılabilmesi hakkı tanındı.
  • Mahkemelerde tanıklık etme, miras ve boşanma konularında kadın-erkek eşitliği sağlandı.
  • Patrikhanelerin, din işleri dışındaki bütün yetkileri kaldırıldı.
Türk Kanunu Medenisi’nden Sonra Ne Oldu?

Türk Kanunu Medenisi 76 yıl yürürlükte kaldı. Bu süreçte dönemin şartlarının değişmesiyle beraber yeni ihtiyaçlar doğmuş ve yasada eksiklikler olduğu farkedilmiştir. Medeni Kanunu’nun kabul edildiği tarih itibarıyla rahatlıkla anlaşılır bir dil ile kaleme alınması karşısında Medeni Kanunu’nun korunarak değiştirilmesi yerine yeni bir Medeni Kanun oluşturularak yürürlüğe konulması fikri ortaya atıldı. 

Zaman içinde bu konu, gündeme alınsada somut bir adım atılmadı.743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi’nde ilk düzenleme 23 Kasım 1990 tarihinde yapıldı. 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 83’üncü maddesine bir fıkra eklenmesine, 3095 Sayılı Kanunî Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanuna bir madde eklenmesine, 2644 Sayılı Tapu Kanununun bir maddesinin yürürlükten kaldırılmasına ilişkin bir düzenleme yapıldı.

Dikkatinizi Çekebilir;  Ahlat Selçuklu Mezarlığı Tarihçesi 💀

Bu düzenlemeden birkaç sene sonra yeni bir Medeni Kanun tasarısı için çalışmaların startı verildi. 1994 senesinde bir komisyon oluşturularak çalışmalarına başladı. Komisyonun çalışmaları 2 yıl içinde 620. maddeye kadar ilerledi. Fakat, dönemin başbakanı Necmettin Erbakan’ın istifa etmesiyle komisyonun çalışmaları durdurulmak zorunda kaldı. 

28 Mayıs 1999 – 18 Kasım 2002 tarihleri arasında görevde olan Türkiye Cumhuriyeti 57. Hükûmeti kuruldu. Adalet Bakanlığı’na getirilen Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, Medeni Kanun Tasarısı’nın hızlandırılarak yasalaşması için çalışmalar yaptı. Bakan Hikmet Sami Türk, Medeni Kanun içerisinde özellikle yeni bir Borçlar Kanunu’nun hazırlanması hususunda talimat verdi. Komisyon çalışmalarını kaldığı yerden devam etti ve tasarı tamamlanarak Adalet Bakanlığı’na iletildi.

İncelemerin Sonrasında

Yapılan incelemelerden sonra Medeni Kanun Tasarısı 06.12.2000 tarihinde Adalet Komisyonu’nda görüşülmeye başlandı. Oturumlar, oldukça hararetli geçerken iktidarda üçlü koalisyon hükümetinin olması düşünce ayrılıkları yarattı. Tasarının 202. maddesindeki yasal mal rejimi olarak edinilmiş mallara katılma rejimi yerine paylaşmalı mal ayrılığı rejiminin kabulüne ilişkin önerge oylamaya sunuldu. Dokuz üyenin kabulüne karşılık yedi üye red oyu kullandı. Oylama sonucunda 202. madde değiştirilmiş oldu. 

Bu tarihten sonra pek çok kez Meclis’te görüşülen Medeni Kanun Tasarısı, Komisyon son toplantısını 09.05.2001 tarihinde yaptı. Tüm maddeler görüşüldü. Tasarının 1029. maddesi yasanın yürürlüğe girme tarihiyle alakalıydı. Madde “Bu kanun yayım tarihinden altı ay sonra yürürlüğe girer” biçimindeydi. Bu maddenin tarihinin düzenlenmesiyle ilgili önerge verildi. Önerge “Bu Kanun 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe girer” şeklindeydi. Oylama  sonucunda, önerge  onaylandı. Ve Türk Medeni Kanunu’nun 1 Ocak 2002  tarihinde yürürlüğe girmesi kabul edildi. Tasarının son maddesi olan 1030. madde taslakta olduğu gibi “Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür” şeklindeydi.

Türk Kanunu Medenisi

TBMM Genel Kurulunda Türk Medeni Kanunu Tasarısı 723 sıra numarası ile ele alındı. 1926 yılında yürürlüğe giren Türk Kanunu Medenisi’nde olduğu gibi maddeler tek tek görüşülüp oylanmadı. Türk Kanunu Medenisi’ndeki görüşmelerden farklı olarak tasarıda yer alan bölümler halinde görüşülmesine karar verildi. Tüm bölümlerin oylanmasının ardından tasarının tümü üzerinde de oylama yapıldı. Tasarı TBMM Genel Kurulu’nda 22 Kasım 2001 tarihli oturumda kabul edildi.

Adalet Bakanlığı tarafından bu kanunun yürürlüğüne istinaden bir taslak çalışması da hazırlandı. Türk Medeni Kanunu Tasarısının görüşmeleri bittikten sonra bu tasarı ele alındı. Bakanlar Kurulu tarafınca Türk Medeni Kanunu Tasarısı ile birlikte 25 maddeden oluşan “Türk  Medeni Kanunu’nun Yürürlüğü  ve  Uygulama Şekli Hakkında Kanun Tasarısı” da TBMM Adalet Komisyonu’na sevk edildi. Tasarı, TBMM’de 28 – 29 Kasım 2001 tarihlerinde iki oturumda ele görüşüp kabul edildi.  

Her iki yasa da onaylanmak üzere Cumhurbaşkanı’na gönderildi. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, iki yasayı da TBMM’den geldiği şekli ve içeriğiyle onayladı. Her iki yasa da 08.12.2001 tarihli Resmî Gazete’de yayımlandı. Türk Medeni Kanunu’nun yürürlükle ilgili 1029. maddesi gereğince 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe girdi.

Yeni  Türk Medeni Kanunu, üç maddesi yürürlükle ilgili olmak üzere toplam 1030 maddeden oluşmaktadır. Yasadaki 1030 maddenin 950’si Türk Kanunu Medenisi’nde yer alan, dilinin ve ifade şeklinin günümüz Türkçesine uyarlanmış halidir. Buna göre Yeni Türk Medeni Kanunu’na önceki yasaya göre 80 yeni madde eklendi.

Türk Medeni Kanunu’yla Birlikte Yapılan Bazı Düzenlemeler:
  • İsviçre Medeni Kanunu’ndan alıntı yapılarak 1926 senesinde çıkarılan Türk Kanunu Medenisi’nin dili sadeleştirildi. 
  • Kanunda yanlış veya eksik çevrilen bazı maddelerde düzenlemeye gidildi.
  • Bu kanunla beraber edinilmiş mallara katılma, yasal mal rejimi haline geldi.
  • Evlat edinme yaşı 35’ten 30’a düşürüldü. Eşlerin ancak beraber evlat edinebilecekleri esası kabul edildi. Eşlerden birinin isteğiyle evlat edinmek yasaklandı.
  • “Evin seçimi kocaya aittir” hükmü değiştirilerek yeni düzenlemede “Eşler oturacakları konutu beraber seçerler” hükmüne karar verildi.
  • Boşanma nedeniyle açılacak davaların, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra bir yıl geçmekle zamanaşımına uğraması esası kabul edildi. (TMK. m. 178). Eski düzenlemede böyle bir hüküm mevcut değildi. 
  • Gerek erkek gerek kadın, refah halinde olup olmadıklarına bakılmaksızın, yoksulluğa düşecek olan diğer tarafa yoksulluk nafakası ödemek zorundadır. 

2 YORUMLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen adınızı buraya girin