Pınara Antik Kenti
Pınara Antik Kenti - Görsel; media4democracy.org

Pınara antik Kenti

     Pınara Antik Kenti ulaşım için; Xanthos‘un yaklaşık 17 km kuzeybatısındaki Fethiye-Kalkan arasındaki ana karayolundan ulaşılabilir. Karayolu, Eşen ilçesi yakınlarında bir Pınara tabelasıyla işaretlenmiştir. Otoyoldan çıkın ve sola dönüşü gösteren Pınara tabelasına gelene kadar Minare kasabasına (yaklaşık 4 km) devam edin. Siteye doğru devam edin (2 km). Pınara’ya giden yol birkaç yıl öncesine göre çok daha güzel.

     Güzel Pınara bölgesi, Xanthos vadisindeki üç büyük şehirden biri ve Likya’nın altı ana şehrinden biriydi. Pınara’da yerleşim, 5. yüzyıla kadar erken bir tarihte mevcuttur. Muhtemelen, aşırı nüfuslu Xanthos’un bir uzantısı olarak kurulmuş bir kenttir. MÖ 4. yüzyıl tarihçisi Manecrates’e göre, Xanthos liderleri, şehirlerinin aşırı nüfuslu olduğunu hissetti ve bu nedenle şehri üç gruba ayırarak Pınara’ya yerleştiler.

Kokulu çamlardan oluşan el değmemiş bir yer, Pınara Antik Kenti
Kokulu çamlardan oluşan el değmemiş bir yer, Pınara Antik Kenti – Görsel; villaciniz.com

Likya Federasyonu’nda, en çok oy verme gücüne sahip altı şehirden biri Pınara oldu. Bizans döneminde, piskoposluk merkezi haline geldi ama daha sonra şehir önemli bir düşüş yaşadı ve 9. yüzyılda terk edildi.

     Kokulu çamlardan oluşan el değmemiş, muhteşem dağ ortamı, antik zeytin ağaçları, kır çiçekleri, kekik kokulu esintiler ve Xanthos vadisinin muhteşem manzarasıyla; Pınara gibi başka bir Likya bölgesi yoktur. Pınara bölgesinin güney Kaliforniya’ya çok benzediğini söylenmektedir.

Pınara Antik Kenti

     Pınara Antik Kenti, çoğu insan tarafından keşfedilmemiştir – muhtemelen Xanthos Vadisi’nin Sidyma’dan sonra en az ziyaret edilen ikinci yeridir. Ve bu nedenle sakin ve mistik atmosferini korur. Şehir, virajlı bir yolla ulaşılan bir dağın üzerinde yüksek bir yerde konumlanmaktadır. Xanthos vadisi boyunca, eşsiz bir doğu manzarası sunuyor. Dikey doğu yüzünde yüzlerce dikdörtgen mezar mezar bulunan, 450 metreden daha yüksek, düz tepeli, bal peteği şeklinde bir dağ konisi ile yükselir. “Pınara”, Likya dilinde “yuvarlak” (eski Likya dilinde “Pinale”) anlamına geliyordu. Görünüşe göre, şehrin aslen üzerinde durduğu sarp tepenin yuvarlak şekline atıfta bulunuluyordu. Büyük dağ konisinin altında şehri, üç yöne uzanan uzun teraslar üzerinde uzanarak yayılır.

Dikkatinizi Çekebilir;  Alinda Antik Kenti'ni Tanıyalım

      Tapınaklar – Birkaç tapınağın kalıntıları görülebilir. Pınara bir zamanlar Apollon, Athena ve Afrodit’e adanmış bir dini merkezdi. Afrodit’in tapınağında, alışılmadık kalp şeklinde bazı sütunlar bulunmaktadır. Bir zamanlar, yanal cephelerde ön ve arka ve sekiz on altı sütun bulunan ve fallik ibadet sitenin çeşit olabilir.

Birkaç tapınağın kalıntıları görülebilir. Pınara bir zamanlar Apollon, Athena ve Afrodit'e adanmış bir dini merkezdi.
Birkaç tapınağın kalıntıları görülebilir. Pınara bir zamanlar Apollon, Athena ve Afrodit’e adanmış bir dini merkezdi. Görsel; tripadvisor.com

     Amphitheatre – Şehrin dibinde, yukardaki kalıntıları oldukça güzel bir şekilde gören Yunan tarzı bir tiyatro. MÖ 2. yüzyıla kadar uzanır ve 3.200 seyirci barındırdığı düşünülmektedir. 10 basamakla 9 kama şeklindeki sektöre bölünmüş 27 sıradan oluşur.

     Mezarlar – Likya’nın en büyük lahitlerinden biri de dahil olmak üzere, çoğunlukla ev tipi ve lahitler olmak üzere birçok mezar Pınara Antik Kenti içinde bulunmaktadır. En büyüleyici mezar, önemli bir hükümdar için inşa edilen ve surlarla çevrili şehirlerin sahnelerini tasvir eden ayrıntılı kabartmalar içeren ‘’Kraliyet Mezarı’’ dır.

Kaynaklar;

  • Lycianturkey.com
  • Kulturportali.gov.tr

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen adınızı buraya girin