Kara Veba
Kara Veba

Kara Veba Hastalığı

Kara Veba (Kara Ölüm) Bubonik Veba ”olarak da” bilinen bu hastalık, insanlık tarihinde yer alan en ölümcül salgın hastalıktır. Bu ölümcül hastalık, salgın yoluyla bulaşır. Türkçede bilinen adıyla hıyarcıklı veba’dır. Hastalık tedavi edilmediğinde, 24 saatlik bir zaman dilimi içerisinde ölüm ile sonuçlanma olasılığı bulunmaktadır. Salgın yalnızca 14. yüzyılda 200 milyon kişinin ölümüne sebeb olmuştur. Yersinia  Pestis adlı bir bakterinin vücuda yayılmasıyla meydana gelir. Bakteri çok hızlı çoğalır, ve soğuğa oldukça dayanıklıdır. Zamanla bu bakteri enfeksiyona neden olmaktadır. Özellikle pirelerin dışkısında, balgamlar ve iltihaplarda uzun süre yaşayabilme özelliğine sahiptir.

Orta Asya ve Çin’de başlayan bu veba 1347 senesinde Kırım’ da bir Ceneviz ticaret merkezini kuşatmakta olan Moğol ordusunun vebalı cesetleri mancınık yardımı ile kentin içerisine atılarak Avrupa’ya taşınmıştır. Kara Veba hastalığı, Asyalı tacirlerin Avrupa ülkelerinde ticaret yapmasıyla da tüm dünyaya hızla yayılmıştır. O dönemde, ticari araç olarak en çok kullanılan aracın gemilerin olması ile gemilerin içerisinde yaşayan fareler ve pireler hastalığın yayılmasına  daha fazla sebep olmuştur.

Kara veba, hastalığının yayılmasında fareler büyük etken olmuştur.
Kara veba, hastalığının yayılmasında fareler büyük etken olmuştur.

Ölen Soylular

Kara Veba hastalığından ölen soylular arasında, Aragon Kralı Pedro’ nun karısı Kraliçe Leanor ve Kastilya Kralı ve İngiltere Kralı Edward’ ın kızı da vardır. Ayrıca bu hastalıkla iki başpiskopos art arda hayatını kaybetmiştir. Kara Veba’ nın Avrupa nüfusunda çok büyük bir etkisi olmuştur. Hastalık Avrupa’nın tamamen sosyal temellerini değiştirmiştir. Dini mekan olan Roma Katolik Kilisesi büyük darbe almıştır. Museviler, yabancılar, dilenciler ve Müslümanlar başta olmak üzere tüm azınlıklara zulmedilmiştir.

Bu hastalığın etkileri 1700  yıllarına kadar devam eder. Bunların yanı sıra 1629-1631 yılları arasında İtalya salgını, Büyük Viyana Salgını, Büyük Marsilya Salgını, Büyük Londra Salgını ve son olarak Moskova Salgınları görülmektedir. Bu hastalığa kara denilmesinin bir diğer sebebi ise genel inançtan hareketle bu hastalık esnasında hastalarda deri altı kanamalar derinin siyah renge dönüşmesine yol açmıştır. Bir diğer sebebi ise kara kederli, kasvetli anlamına gelmektedir. Tarihi kaynaklara göre bu hastalıkta kasıklarda ciddi derecede şişmeler meydana gelmektedir. Araştırmalar sonucunda Kara Veba’ nın içinde yer alan Yersinia Pestis adlı bakteri sıçan, fare ve pirelerde de kasık şişmelerine sebep olmaktadır. Lakin 15 Ocak 2018 yılında yayımlanmakta olan bir haberde Ferrara Üniversiteleri’ nde yapılan araştırmaya göre fareler tarafından bulaşmakta olduğu değil pireler tarafından yayıldığı tespit edilmiştir.

Kara Veba  Hastalığının Belirtileri

   Bu hastalığa yakalanan hastalar, mikrobu vücutlarına kaptıktan sonra 2 ile 7 gün içerisinde baş ağrıları, ateş, nefes darlığı, halsizlik, burun kanaması, kan tükürme, devamlı süren dalgınlık sırt ağrıları şikayetleri ile karşı karşıya kalırlar. Kara Veba, ayrıca dilde kuruma ve dil renginde kahverengileşme durumu, hastalığın belirtileri arasındadır. Kara Veba’ nın türlerindeki belirtileri araştırdığımız da ise septisematik veba da tireme, bağırsak sorunları, kilo kaybı belirti olarak görülmektedir. Bubonik Veba türünde eklem ağrıları, vücutta kızarıklar ve yüksek ateş meydana gelir. Eğer kişi Akdeniz Vebası geçiriyor ise balgamında kan, susuzluk belirtileri görülmektedir.

Kara veba hastalığının belirtileri
Kara veba hastalığının belirtileri

Osmanlı’da Kara Veba

   Osmanlı Devleti, Avrupa’ya kıyasla çok fazla kayıp vermeden atlamıştı. Lakin 18.yüzyılda daha güçlü bir şekilde yayılan mikrop Osmanlı’yı da etkisi altına aldı. Mikrop ilk olarak 1778 senesinde Ocak ayı içerisinde İstanbul Galata’da rastlanıldı. Kara Veba, yaz ve bahar mevsiminde ise, gittikçe vakalarda yükseliş görüldü. Deniz ulaşımı durduruldu. Gemi seferleri, askeri seferler, fetihler tamamen durduruldu. Şehirdeki birçok esnaf, dükkanını kapattı. İnsanlar, şehrin kalabalığından kaçarak, köylere ve taşralara göç ettiler.

Osmanlı'da kara veba
Osmanlı’da kara veba

Kara Veba’nın  Ortadoğu’ya Etkisi

  Vebadan önceki zamanlarda, Avrupa’da hızlı nüfus artışının görülmesi beslenme sorunlarına sebep olmuştur. Sağlıklı ve iyi beslenmeyen insanlar, bu hastalığa karşı oldukça dirençsiz halde duruyordu. Şehirler temiz bırakılmadığı için, her yere yayılmakta olan milyonlarca çıyan, fare vebanın hızla yayılmasına sebep oldu. Kara Veba, Avrupa kadar Afrika ve Asya’yı da etkisi altına almıştı. Kara Ölüm’de dedikleri bu hastalık özellikle Ortadoğu’ da Suriye, Lübnan, Filistin, Mısır’da oldukça fazla görülmüştür. Ardından 1349 yılında Mekke’ de,1351 yılında Yemen’de ortaya çıkmıştır. Araştırmalara göre sadece Kara Veba’dan Ortadoğu’ da yaklaşık 100 milyon insan hayatını kaybetmiştir.

Dikkatinizi Çekebilir;  Antik Çağ Savaşları

Kara Veba’nın  Topluma Etkisi

   Tarihte meydana gelen salgın hastalıklar, toplumun hayatını geniş çaplı etkilemiştir. Salgınların etkileri daha çok demografik, ekonomi ve sosyal anlamdadır. Vebaların tarihi, milattan önceki yıllara dayanmaktadır. Bulaştığı ülkelerde, ölüm oranlarının yüksek olmasına mezarlıklarda yetersiz durumla karşı karşıya kalınmasına sebep olmuştur. Hatta ölüler için, yeterli derecede mezarlık bulunmadığı taktirde, ülkelerin cadde ve sokaklarında kötü kokuların oluşmasına sebep olmuştur. Veba salgını,  ekonomiyi etkilediği kadar tarım da büyük darbe vurmuştur. Ekim ve dikim yapılamadığı için, zaman zaman ülkelerde kıtlıklar oluşmuş ve insanlar zor durumlar yaşamıştır. Özellikle, Afrika gibi kıtlıkla asırlardır mücadele eden bölgelerde hayat neredeyse tamamen durmuş, ölüm oranları yüksek seviyelere ulaşmıştır.

Kara Veba hatta daha da kötüsü, ölüleri kefenlemek için yapılan malzemeler tükenmiştir. Dini görevlilerin, hayatını kaybetmesi sonucu, cenaze törenleri ve ibadetler bir müddet yasaklanmıştır. Salgınlar genellikle, dünya nüfusu üzerinde hep olumsuz bir etki yaratmıştır. Avrupa’da artmakta olan ölüm oranları, tarımda çalışacak kişi sayısını oldukça düşürmüştür. Derebeyleri ise, artık eski güçlerini ve zenginliklerine tamamen kaybetmişlerdir. Avrupa’da nüfusun, gün geçtikçe azalması burada bulunan tüccarlar ve esnafları dünyanın başka yerlerine gidip ticaret yapmaya teşvik etmiştir. Avrupa’yı terk edip, başka yerlere göç eden insanlar sadece ticaretle etkilenmemiş aynı zamanda tarım ve hayvancılık da yapmaya karar vermiştir.

Fakat, tarım ve hayvancılıkta bu salgından nasibini almıştır. Kara Veba sağlık alanında, pek çok doktor hayatını kaybetmiş, yoğun bakım ünitelerinin yetersizliği ülkelerin sağlık sorunlarıyla karşılaşmasına zemin hazırlamıştır. Tüketici nüfus azaldığı için, tahıl fiyatlarında düşme yaşanmıştır. Devletlerin gücünü, temsil etmekte olan askeri yerleşim alanları daralmış ve ordular zayıflamıştır.

Kara veba'nın ve buna benzer bir çok salgın hastalıklar toplular üzerinde büyük yıkımlara neden olmuştur.
Kara veba ve buna benzer bir çok salgın hastalıklar toplular üzerinde büyük yıkımlara neden olmuştur.
Toplumsal Yıkımlar

Avrupa’da, özellikle 14. ve 15.yüzyılda köylülerin isyanı meydana gelmiştir. Kiliseler, bu iç karışıklıklar karşısında zayıflamış ve eski önemini yitirmiştir. Aile bireyleri hayatlarını kaybettikçe, aile bağlarında bozulmalar meydana gelmiştir. Birçok kişi, bu hastalığı akrabalarına bulaştırma korkusuyla yaşadıkları yeri terk edip daha ıssız alanda yaşamaya karar vermişlerdir.

Tüm bu durumlar, ülkede geçici ve daimi göç hareketlerini hızlandırarak toplumda düzensizliğe ve kargaşaya yol açmıştır. Toplumlar salgını yok etmek için, temizlik şartlarını öğrenmeye çalışmışlardır. Avrupalı din adamlarının da saygınlığı azalmıştır. Hem kara hem de deniz ticareti, tamamen durmuştur. İklim, çevre koşulları, hava vb.  gibi önemli faktörler zarar görmüştür. Kara Veba kıtlık, susuzluk, kuraklık, açlık gibi faktörler salgının ilerlemesinde büyük rol oynamıştır.

Ülkelerde, ordular içerisinde askeri operasyonlar bozulmuştur. Askeri başarısızlıklar, siyasi gelişmeleri olumsuz etkilemiştir. Daha sonraları, karantina uygulamalarına geçilmiştir. Karantina süresine uyumayan kişiler, para ve adli cezalara maruz kalmıştır. Ülke ekonomileri, ciddi derecelerde erime yaşamıştır. İnsanlarda, psikolojik yıkımlar meydana gelmiştir. İnsanların yönteme devlete olan güvensizlikleri artmış, sosyal aktiviteler neredeyse bitme düzeyine gelmiştir. İnsanlar arasında iletişim kopuklukları meydana gelmiştir. İşçi ücretleri artmıştır.

   Batı kültüründe, temizliğe  yeterince önem verilmediğinden dolayı sokaklarda kötü kokular ve çöpler oluşmaya başlamıştır. Hava kirlendikçe salgın hızla yayılım göstermiştir. Hatta o zamanda, insanlar derileri hava alamadığı taktirde hastalığın bulaşmayacağına inanarak kapı ve pencerelerini açmayarak temiz hava almayı engellemişlerdir. Yahudileri karşıtları ise vebayı getiren insanları canlı canlı yakmışlardır. Ayrıca bölgede kediler öldürülmüştür. Kedilerin öldürülmesi ise farelerin avlanmasını etkilemiştir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen adınızı buraya girin