Musul Sorunu Nedir?

Musul Sorunu, Türkiye Cumhuriyeti devletinin, ilk senelerinde Musul ilinin ulusal düzeyde statüsünün belirlenmesi ile alakalı bir çözümsüzlük ifade eder. Bu çözümsüzlük, özellikle Türk Devleti ile İngiltere ve daha geniş bir platformda Milletler Cemiyeti (günümüzün Birleşmiş Milletler örgütü) arasında yaşanmış bir konudur.

1923 yılında Lozan Antlaşması'nda Musul Sorunu belirsiz bırakıldı ve daha sonraki bir tarihte çözümlenmesine karar verildi.
1923 yılında Lozan Antlaşması’nda Musul Sorunu belirsiz bırakıldı ve daha sonraki bir tarihte çözümlenmesine karar verildi.

Osmanlı İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Savaşı sonrasında yenilgiye uğramasından sonra, 1920 yılında Sevr Antlaşması ile Musul Vilayeti’nin İngiltere mandasına verilmesi öngörülmüştü. Fakat Türk Devleti, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde Musul’da bulunmasını istiyordu. Böyle bir durumda İngiltere ile Türkiye arasında anlaşmazlık oluşturdu.

1923 yılında Lozan Antlaşması‘nda bu sorun belirsiz bırakıldı ve daha sonraki bir tarihte çözümlenmesine karar verildi. 1924 yılında, Türkiye ve İngiltere, Musul’un durumunu belirlemek için Milletler Cemiyeti’ne başvuru yaptı.

Milletler Cemiyeti’nin bir araya gelerek oluşturduğu bir komisyon bölgede inceleme yaptıktan sonra, 1925 yılında Musul’un İngiliz mandasına bırakılmasını dile getirdi. Türkiye, bu karara itirazda bulunmasına rağmen 1926 yılında Ankara Antlaşması ile beraber Musul Vilayeti resmen İngiliz mandası olarak Irak Krallığı’na bırakılmıştır.

Sonuç olarak, baktığımızda Musul Sorunu, Türkiye’nin ilk kuruluş yıllarında yaşadığı ve Musul bölgesinin ulusal sınırlarına dahil olup olmayacağı konusundaki anlaşmazlık olarak tanımlamak yanlış olmaz.

Dikkatinizi Çekebilir;  Dünyanın Kaybettiği Tarihi Hazineler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen adınızı buraya girin