Mezopotamya Tarihi
Mezopotamya Tarihi

Mezopotamya Neresi

     Mezopotamya, insan uygarlığının başlangıcına ev sahipliği yapan bir bölgedir. Coğrafyası ve ikliminden dolayı uygarlıklar için oldukça yeterli bir doğal çevre sağlamıştır. Bölge; Güneybatı Asya’da, Dicle ve Fırat nehirleri arasında yer almaktadır.

Mezopotamya, insan uygarlığının başlangıcına ev sahipliği yapan bir bölgedir.
Mezopotamya, insan uygarlığının başlangıcına ev sahipliği yapan bir bölgedir.

     Doğu Akdeniz çevresindeki, toprakları da bünyesinde barındırır. Tarihine; zaman kavramı, matematik, tekerlek, yelkenli gemiler, haritalar ve yazı gibi dünyayı değiştiren birçok önemli icat damgasını vurmuştur. Aynı zamanda, binlerce yıl boyunca kontrolü ele geçiren, farklı bölgelerden ve şehirlerden bir dizi yönetici organla tanımlanır. Yeryüzündeki, bilinen en eski insan uygarlıklarında, yani bölgenin erken toplumlarında insanlığı değiştirecek yenilik ve geliştirmeler ortaya çıkmıştır. Tüm bu yenilik ve geliştirmelerdeki miktarın fazlalığı nedeniyle bölge, “Medeniyetin Beşiği olarak da adlandırılan “Bereketli Hilal” ’in bir parçasıdır. “Mezopotamya” kelimesi, nehir anlamına gelen “potamos” ve ortasında veya arasında anlamına gelen “mezo” kelimelerinden oluşur. Bölgenin kendisi gibi adı da oldukça eski kökenlidir. Kuveyt, Suriye, Irak ve Türkiye günümüzde bu bölgeye ev sahipliği yapmaktadır


Antik Mezopotamya Tarihi ve Uygarlıkları

     İnsanlar ilk olarak, Paleolitik Çağ’da yani Kaba Taş Devri’nde Mezopotamya’ya yerleşti. Milattan önce 14.000 yılına gelindiğinde, bölge halkı dairesel evlerin bulunduğu küçük yerleşim yerlerinde yaşıyordu. Beş bin yıl sonra bu evler, özellikle Dicle ve Fırat nehirlerinin yakınlığından yararlanan sulama teknikleri olmak üzere, hayvanların evcilleştirilmesi ve tarımın gelişmesinin ardından çiftçi toplulukları oluşturdu. Tarımsal ilerleme, Halaf kültürünü özümsemiş olan egemen Ubeyd kültürünün eseriydi. Bölgenin kuzey kesiminde, başlayan çiftçiler ve tarım grupları, Mezopotamya bölgesinin güneyine yayıldılar.

İnsanlar ilk olarak, Paleolitik Çağ’da yani Kaba Taş Devri’nde Mezopotamya'ya yerleşti.
İnsanlar ilk olarak, Paleolitik Çağ’da yani Kaba Taş Devri’nde Mezopotamya’ya yerleşti.

     Sümer halkının, icraatı olarak kabul edilen şehirler oluşturulana kadar birkaç bin yıl boyunca büyümeye devam ettiler. Uruk, milattan önce 3200’lü yıllara dayanan geçmişiyle oluşturulan şehirlerin ilkiydi. Ticaret ve fetihlerden getirilen zenginlikler üzerine inşa edilmiş, kamusal sanat eserleri, devasa sütunlar ve tapınaklar içeren kerpiç bir metropoldü. Zirvede yaklaşık 50.000 kişilik bir nüfusa sahipti. Sümerler, ayrıca ayrıntılı yazım kayıtlarını tuttukları en eski yazı dili olan çivi yazısının da mucitleriydi. Milattan önce 3000’de bölge, sıkı bir şekilde Sümer halkının kontrolü altındaydı. Sümer Devleti birkaç merkeziyetçi şehir devletini içeriyordu. Ur, Kiş, Uruk, Lagash, Eridu ve Nippur bu devletlerdi. Birleşik Sümer Krallığı’nın ilk kralı Kish’li Etana olarak kaydedildi. Etana’nın gerçekten var olup olmadığı hiçbir zaman bilinmedi.

     Fakat kayıtlara göre Etana’yı, şehir devleti Uruk’un kralı Meskiaggasher izledi. Lugalbanda adlı bir savaşçı, milattan önce 2750 civarında Mezopotamya kontrolünü ele geçirdi. Ayrıca Gılgamış Destanı’nın efsanevi konusu olan Gılgamış’ın Lugalbanda’nın oğlu olduğu söylenir. İlerleyen süreçte Sümer Krallığı’nın başına son kral olan Lugalzagesi geçti. Akadlar ile beraber Kish şehrini fethetse de milattan önce 2334’te Akad İmparatorluğu’nun yükselmesiyle hükümdarlığı sona erer.


Akad İmparatorluğu

     Akad İmparatorluğu, milattan önce 2234 ila 2154 yılları arasında var olan bir uygarlıktır. Büyük Sargon’un önderliğinde kurulan devlet, merkezi hükümete sahip dünyanın ilk çok kültürlü imparatorluğu olarak kabul edilir. Sargon’un geçmişi hakkında, çok az şey bilinse de Kish kralı için çalışan bir subay olduğu ve Akkadia şehrinin Sargon tarafında kurulduğu kayıtlara geçmiştir. Uruk şehri Kiş’i işgal ettiğinde Sargon, Kiş’i fethetmeye kararlıydı. Bu şehri aldıktan sonra imparatorluğunu askeri yollarla genişletti ve tüm Sümer’i fethetti.

Akad İmparatorluğu, milattan önce 2234 ila 2154 yılları arasında var olan bir uygarlıktır. Büyük Sargon’un önderliğinde kurulan devlet, merkezi hükümete sahip dünyanın ilk çok kültürlü imparatorluğu olarak kabul edilir.
Akad İmparatorluğu, milattan önce 2234 ila 2154 yılları arasında var olan bir uygarlıktır. Büyük Sargon’un önderliğinde kurulan devlet, merkezi hükümete sahip dünyanın ilk çok kültürlü imparatorluğu olarak kabul edilir. Görsel: The Honorable Caligula (youtube)

     Sargon döneminde, Mezopotamya sınırlarının ötesindeki ticaret büyüdü ve mimari daha sofistike hale geldi. Özellikle zigguratların, piramit şekilli ve basamaklı düz tepeli binaların görünümü, mimarinin geliştiğinin kanıtıydı. Akad İmparatorluğunun son kralı Shar-kali-sharri milattan önce 2193’te öldü ve Mezopotamya, kontrol için mücadele eden farklı gruplarla bir asırlık huzursuzluk yaşadı. Bu gruplar arasında Gutialılar ve Zagros Dağları’ndan barbarlar da vardı. Sümerli Ur-Nammu milattan önce 2100’de yeni bir imparatorluk için bir hanedan kurmaya çalıştı. Uruk şehrinin lideri Utu-hengal’in Gutyalıları mağlup etmesinin ardından Ur şehrinin kralı Ur-Nammu, bölgeyi tekrar kontrol altına aldı. Kaydedilmiş tarihteki ilk hukuk kuralı olan Ur-Nammu Yasası bu dönemde ortaya çıktı. Ur-Nammu, hem Elamlar hem de Amorlular tarafından saldırıya uğradı ve milattan önce 2004’te yenildi.

Dikkatinizi Çekebilir;  Namık Kemal Neyi Savunmuştur? 📕

Babil İmparatorluğu

     Başkenti olarak Babil’i seçen Amoriler kontrolü ele aldı ve Babil İmparatorluğu’nu kurdu. Krallar tanrı olarak kabul edildi ve bunların en ünlüsü, milattan önce 1792-1750’de hükümdar olan Hammurabi idi. Hammurabi imparatorluğu genişletmek için çalıştı ve Babilliler neredeyse sürekli savaş halindeydiler. Hammurabi’nin insanlığa en ünlü katkısı, daha çok Hammurabi Yasası olarak bilinen ve milattan önce 1772 civarında tasarlanan kanunlar listesi oldu. Hammurabi’nin yeniliği yalnızca yasaları herkesin görmesi için yazmak değil, imparatorluktaki herkesin aynı yasal kuralları takip etmesini ve farklı bölgelerdeki valilerin kendi yasalarını çıkarmamasını sağlamaktı. Yasalar listesinde ayrıca her vatandaşın aynı adalete başvurma hakkına sahip olmasını sağlamak için önerilen cezalar da yer alıyordu. Milattan önce 1750’de Elamlar Ur şehrini fethetti.

Başkenti olarak Babil'i seçen Amoriler kontrolü ele aldı ve Babil İmparatorluğu’nu kurdu.
Başkenti olarak Babil’i seçen Amoriler kontrolü ele aldı ve Babil İmparatorluğu’nu kurdu. Görsel: Ancient Origins (pinterest)

     Amoritlerin kontrolü ile birlikte, bu fetih Sümer kültürünün sonunu işaret etti. Daha sonra Hititler, milattan önce 1595 civarında Babillileri fethetti ve Mezopotamya egemenliğini ele geçirdi. Metalin diğer cevherlerden ayrılarak işlenmesi Hititlerin insanlığa önemli bir katkısıydı. Bu vesileyle imparatorluğu daha da genişletmelerini sağlayan silahlar üretildi. Fakat bu teknolojiyi kendilerine saklama girişimleri sonunda başarısız oldu ve diğer imparatorluklar Hititler ile karşılaştı. Hititler, Babil’i yağmaladıktan kısa bir süre sonra çekildi ve Kassitler kontrolü ele geçirdi. Hakimiyet dönemleri boyunca bölge, Hindistan ve Avrupa’dan gelen göçmenleri gördü ve atların arabalarla kullanılması sayesinde seyahatler hızlandı. Kassitler, birkaç nesillik hakimiyetten sonra kendi kültürlerini terk ettiler ve kendilerini Babil medeniyetine kaptırdılar.


Asur İmparatorluğu

     Asur-uballit liderliğindeki Asur İmparatorluğu milattan önce 1365 civarında öne çıktı. Hititler ve Kassitler tarafından kontrol edilen topraklar arasında kalan bölgelerde Asur İmparatorluğu kuruldu. Milattan önce 1220 civarında Kral Tukulti-Ninurta, tüm Mezopotamya bölgesini yönetmeyi arzuladı ve Babil’i ele geçirdi. Asur İmparatorluğu, sonraki iki yüzyılda genişlemeye devam ederek günümüz Filistin’ine ve Suriye’ye doğru hareket etti. 884 yılında Ashurnasirpal II hükümdarlığı altında imparatorluk, yeni bir başkent olan Nimrud’u kurdu. Oğlu Şalmanezer, saltanatının çoğunu Suriye, Babil ve Mısır arasındaki bir ittifakla savaşarak ve İsrail’i fethederek geçirdi. Oğullarından biri ona isyan etti ve Şalmanezer, onun yanında savaşması için başka bir oğlunu, Şamşi-Adad’ı gönderdi. Üç yıl sonra, Şamsi-Adad imparatorluğa hükmetti.

Asur-uballit liderliğindeki Asur İmparatorluğu milattan önce 1365 civarında öne çıktı.
Asur-uballit liderliğindeki Asur İmparatorluğu milattan önce 1365 civarında öne çıktı. Görsel: https://middle-east-online.com/en/british-museum-brings-ancient-assyrian-empire-life

     Milattan önce 722’de Sargon II’nin iktidarı ile yeni bir hanedan başladı. Sargon II kendine Büyük Sargon’u örnek alarak imparatorluğu vilayetlere böldü ve barışı korudu. Fakat Keldaniler ve Elamlar’ın kurduğu bir ittifakın saldırısıyla karşılaştı. İki uygarlık birlikte Babil’i ele geçirdi. Sargon II, Keldaniler’e yenilmesinin üzerine Suriye’ye, Mısır ve Gazze’nin bazı bölgelerine saldırmaya başladı. İlerleyen dönemde Mezopotamya büyük ölçüdeSargon II’nin torunu Esarhaddon tarafından yönetildi. Milattan önce 681’den 669’a kadar hüküm süren Esarhaddon, Etiyopya, Filistin ve Mısır üzerinden yıkıcı bir fetih kampanyası yürüttü. Bölgeyi yağmaladıktan sonra şehirleri yok etti. Esarhaddon, genişleyen imparatorluğunu yönetmek için mücadele etti. Fakat ondan sonra gelen Oğlu Asurbanipal, Mısır’da büyük bir isyanla karşı karşıya kaldı. Milattan önce 669’dan 627’ye kadar hüküm sürdü fakat en sonunda bölgeyi kaybetti. Asur İmparatorluğu’nun son büyük hükümdarı oldu ve günümüzde Irak’ın Ninova kentinde bulunan insanlığın ilk kütüphanesini oluşturdu.


Nebukadnezar

     626’da taht, Kaldealı kamu görevlisi Nabopolassar tarafından ele geçirildi. 616’da Nabopolassar Asur’u almaya çalıştı ama başarısız oldu. Oğlu Nebukadnezar, milattan önce 614’te bir işgal girişiminin ardından Babil İmparatorluğu’nda hüküm sürdü. Nebukadnezar, süslü mimarisiyle, özellikle Babil’in Asma Bahçeleri, Babil Duvarları ve İştar Kapısı’nı yaptırması ile tanınır. Hukuki olarak da çeşitli gelişmeler kaydetti. Onun yönetimi altında kadın ve erkek eşit haklara sahipti. Nebukadnezar, aynı zamanda milattan önce 586’da yerlileri esaret altına alarak yok ettiği Kudüs’ün fethini de gerçekleştirdi. Bu eylemi nedeniyle Eski Ahit’te ismi yer aldı. Daha sonra Mezopotamya bölgesinePers İmparatoru II. Kiros egemen oldu.

      Milattan önce 539’da Nabonidus döneminde iktidarı ele geçirdi. Nabonidus o kadar sevilmeyen bir kraldı ki Mezopotamyalılar işgal sırasında onu savunmak için ayaklanmadı. Çivi yazısı ve diğer kültürel özelliklerdeki kullanımın yavaş yavaş azalmasının ardından, Babil kültürünün Pers yönetimi altında sona erdi. Büyük İskender, MÖ 331’de Pers İmparatorluğu’nu fethettiğinde, Mezopotamya’nın büyük şehirlerinin çoğu artık mevcut değildi ve kültür çoktan ele geçirilmişti. Sonunda bölge milattan sonra 116’da Romalılar ve son olarak 651’de Arap Müslümanlar tarafından alındı.


Kaynaklar;

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen adınızı buraya girin